ergenekon davası bugün
Ergenekon'da Tuncay Güney kararı
Ergenekon davasının 7. duruşmasının öğleden sonraki oturumunda, iddianamenin okunmasına ara verildi ve sanık ve avukatların talepleri dinlenildi. Mahkeme, Tuncay Güney'in konumunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulmasına karar verdi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne, hastaneden geldiği belirtilen tutuklu sanık Hayrettin Ertekin de katıldı.İddianamenin okunması sırasında söz alan avukat Kadir Kartal, iddianamenin 516. sayfasına kadar okunmasının yeterli olduğunu söyledi. Kartal, iddianamenin geri kalanının tekrar olduğunu ileri sürerek, bundan sonrasının okunmamasını istedi.Tutuklu sanık Oktay Yıldırım'ın avukatı Murat İnan da iddianame okunurken müvekkiliyle ilgili 530. sayfanın atlandığını dile getirerek, bu bölümün okunmasını talep etti. Bunun üzerine bu sayfa Cumhuriyet Savcısı tarafından okundu.Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'ın iddianameyi dönüşümlü okumasına, saat 15.55'te ara verildi. Daha sonra mahkeme heyetince sanıklar ve avukatların dinlenilmesine başlandı.Veli Küçük'ün avukatıDuruşmada söz alan, Veli Küçük'ün avukatı ve kızı Zeynep Küçük, bugüne kadar, daha önceden yazılı yaptıkları talepleri duruşmalarda sözlü dile getirmediğini söyledi.Ayrıca sözlü talepte bulunmanın, müvekkiline, diğer sanıklara veya mahkemeye bir fayda sağlamayacağını düşündüğü için bu şekilde davrandıklarını anlatan avukat Küçük, müvekkiliyle ilgili soruşturmada başından beri gündem yaratılmaya çalışıldığını ve dezenformasyon yapıldığını, buna izin vermemek için de sözlü talepte bulunmadıklarını ifade etti.Zeynep Küçük, bu düşüncelerinde haklı olduklarını gördüklerini, geçen duruşmadaki bir taleplerinin bazı medya kuruluşlarında yanlış ve çarpıtılarak yer aldığını savunarak, müvekkili hakkında yıllardır sistemli bir şekilde dezenformasyon yapıldığını, soruşturmayı yürütenlerin de bunun etkisi altında kaldığını ileri sürdü.Avukat Küçük, "70 ayrı dedikodu ürünü ithamın iddianamenin içine taşındığını tespit ettik. Tahliye istemememiz bile yanlış yorumlanmıştır. Yazılı tahliye talebini sözlü olarak yenileme gereği duymamıştık. İddiaların tamamı asılsızdır. İddianamede somut, inandırıcı, hukuki hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu durumda müvekkilimin, değil aylarca, günlerce, bir saat bile tutuklu kalmasını sağlayacak haklı bir gerekçe yoktur" diye konuştu.Kimler katıldı?Duruşmaya, Hayrettin Ertekin dışındaki tutuklu 45 sanık ile Kemal Alemdaroğlu, Ali Yasak ve Güler Kömürcü Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 13 tutuksuz sanık geldi.Duruşmada kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanıklardan Hayrullah Mahmud Özgür, herhangi bir ikametgah adresi olmadığını belirterek, elindeki kağıttan anne ve babasının oturduğu evin adresini mahkeme heyetine bildirdi. Gazeteci ve dul olduğunu belirten Özgür, sabıkası olup olmadığı sorulunca da "hakaret" suçundan 10 gün hapis yattığını bildirdi.Geliri sorulan Özgür, "AKP iktidarı çalışmamı engelliyor. Sizin gibi devlet bana maaş ödemiyor. Devlete sahip çıktığım için buradayım" diye konuştu.Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Özgür'ü, "Konuşmalarınıza dikkat edin. Sorularıma cevap verin" şeklinde uyardı. Bunun üzerine Özgür, "Sorunuzun tam karşılığı budur" dedi.Heyet Başkanı Şengün'ün, "Geliriniz yok mu?" sorusunu "4 yıldır yok" şeklinde yanıtlayan Özgür, sosyal güvenliğinin de bulunmadığını söyledi.Tutuklu sanıklardan Emin Gürses'in, duruşma sırasında avukatı Filiz Esen'e 31 Ekim 2008 tarihli bir gazetede yayımlanan "Ergenekon sanığı İmralı'da Öcalan'la görüşmüş" başlıklı kendisiyle ilgili haberin kupürünü verdiği görüldü.Avukat Esen, duruşmaya verilen arada, haberin doğru olmadığını savunarak, yasal işlem başlatacaklarını söyledi.Tuncay Güney'in konumunun sorulmasına karar verildi"Ergenekon" davasının duruşması, yarın saat 09.30'a ertelendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü duruşması sona erdi.Mahkeme, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi. Mahkeme Heyeti ayrıca, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, Tuncay Güney'in konumunun sorulmasına karar verdi."Ergenekon" davasının bugün görülen 7. duruşmasında Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından iddianamenin 141 sayfası okunarak, 584. sayfaya gelindi.Duruşmada iddianamenin okunmasına ara verildikten sonra sanıkların ve avukatların talepleri alındı.Söz alan Doğu Perinçek, iddianamede "şüpheli" olarak anılan Tuncay Güney'in Kanada'dan getirtilerek mahkemede dinlenilmesini talep ettiğini bildirdi.Perinçek, "Tuncay Güney, örgüt iddiasının tek kanıtıdır. Bu davanın temelini oluşturmaktadır. 3 genelkurmay başkanı, 2 jandarma komutanını, 'Ergenekon Terör Örgütü' üyesi olmakla suçlamaktadır. Çok büyük iddiaları bulunmakta. Dolayısıyla da mahkemede dinlenmesi gereklidir" şeklinde konuştu. Mahkemenin daha önceki duruşmada Tuncay Güney'in katıldığı programların yayın kasetlerinin istediğini hatırlatan Perinçek, "Güney'in buraya getirtilmesi konusunda savcılığın işlem yapması gerek. 'Mülakat' diye bir delil olmaz. Mülakatı gazeteciler yapar. Benim bildiğim savcılar ifade alırlar. Savcıların yerine gazeteciler, gazetecilerin yerine savcılar geçmiştir. Hukuken son derece acayip bir durum içerisindeyiz" dedi.Perinçek, Güney'in geçtiğimiz Aralık Ocak ve Şubat aylarında Türkiye'ye getirildiğini öne sürerek, "Güney arkadaşı olan gazeteci Nevzat Yılmaz tarafından görülmüştür. Güney, soruşturma aşamasında kendi ismi ile olmayan bir pasaport ile yasa dışı yollardan getirilmiş ve polisle ortak çalışmıştır. Bu bana ifademi alan polisler tarafından da emniyette söylenmişti" açıklamasında bulundu.Doğu Perinçek, o sırada bu durumun gizleneceğini bilmediğinden, son derece normal karşıladığını, ancak çalışmaların hukuki bir tutanağa geçirilmediğini de söyledi.Tuncay Güney ile yapılan mülakatın bazı bölümlerinin soruşturma dosyasından çıkartıldığını, Güney'in de kendisine sorulması üzerine ifadelerinin eksik olduğunu anlattığını öne süren Perinçek "Türkiye makaraya sarılıyor. CIA ile çalışan Güney'in beyanları deli saçmaları değil. Bunların amaçları var. Bu davanın gerçek savcısı Erdoğan'dır. Arkasında Amerika olduğunun ortaya çıkması için Tuncay Güney getirilsin" dedi.Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz de Perinçek'in Güney konusundaki beyanlarına katıldığını belirtti.Güney'in dosyadaki konumunun ya da aranıp aranmadığının belli olmadığına işaret eden Kerinçsiz, savcılıktan Tuncay Güney hakkında ne işlem yapıldığının, şüphelilik durumunun sürüp sürmediğinin, neden dava açılmadığının sorulmasınıistedi.Kerinçsiz, iddianamenin kendisi ile ilgili bir bölümünde de maddi hata bulunduğunu savunarak, bu bölümün düzeltilmesi için savcılığa gönderilmesini talep etti.Ümraniye'de el konulan el bombalarına ilişkin Cumhuriyet Savcılığından ya da kolluk amirinden alınmış el konulma kararının da sorulmasını isteyen Kerinçsiz, bombaların kime ait olduğunun da belirlenmesi gerektiğini ifade etti.Hüseyin Üzmez raporuna göndermeDavanın tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin de geçen hafta bir travma geçirerek düştüğünü, bu nedenle o günden beri zaman zaman hastaneye gittiğini ifade ederek, ancak asıl sorunun kalbinde olduğunu, kardiyolog bulunmadığı için de tedavisinin yapılamadığını söyledi.Bu sırada Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Ertekin'in rahatsızlığının tespiti amacıyla geçen hafta Adli Tıp Kurumuna sevk edildiğini hatırlattı. Ertekin de "Adli Tıp'tan rapor 60 gün sonra gelecekmiş. Biz Hüseyin Üzmez gibi 3 günde rapor getirtemiyoruz. Avukatım bugün o işlerle uğraşıyor. 3. Daire çok yoğunmuş. 120 kişi bekliyormuş sırada. 60 gün bekleyemem efendim. Kalp rahatsızlığım ile ilgili kullandığım ilacımdan 8 adet kaldı. Bir kardiyolog tarafından muayene edilmeliyim. Buradaki hastanelerde kardiyolog yok. Kendi doktorum tarafından muayene edilmem için izin verilmesini istiyorum" dedi.Sanıklardan Hayrettin Mahmut Özgür de davanın ilk duruşmasına katıldığını, ancak hakkındaki arama kararı nedeniyle daha sonra ceza evine konulduğunu kaydetti.Tutulduğu Ümraniye Cezaevi'ne bir dilekçe ile başvurduğunu, ancak duruşmaya getirilmediğini belirten Özgür, "Mahkemenin kararı üzerine eve polisler gitmiş. Annemin özel bir durumu var benim hapishanede olduğumu bilmiyordu. Öğrenince bilinci kapandı. Mahkemenin bu durumu dikkate almasını istiyorum" diye konuştu.Sanık ve avukatlarının beyanlarının ardından söz alan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen Hayrettin Ertekin'in üniversite hastanesine gönderilmesi yönündeki talebinin reddedilmesini istedi.Pekgüzel ayrıca Tuncay Güney hakkında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca devam eden bir soruşturma olduğunu, Güney'in bu soruşturmada "firari şüpheli" olarak yer aldığını belirterek, Güney'in dinlenilmesi yönündeki taleplerin değerlendirilmesini mahkemeye bıraktıklarını söyledi. Sanık ve avukatların taleplerinin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.Güney'in dinlenip dinlenmemesine karar verilecek"Ergenekon" davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Tuncay Güney'in konumunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulmasına karar verdi.Silivri Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda verilen aranın ardından, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, alınan kararları okudu.Heyetin aldığı kararlarda, Hayrettin Ertekin'in "acil teşhis" kaydı ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanlığı'na gönderildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, adı geçen kurulun başkanlığından acilen teşhis raporunun gönderilmesinin istenildiği bildirildi.Heyet Başkanı Şengün, sanık Muzaffer Tekin'in avukatının talebinin kabul edilerek, mahkemece duruşmaya ara verildiğinde kayıt devam etmek üzere, LCD ekranların kapatılmasının hükme bağlandığını kaydetti.Şengün, beyanlarda ve dosyada sık sık ismi geçen Tuncay Güney'in konumunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına, Güney'in dinlenilip dinlenilmeyeceğine ve dinlenilme şekli konusunun gelecek celse düşünülmesine karar verildiğini ifade etti.Tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk'ün doktor raporu ile belirlenen yatak istirahatini gerektirir durumu olduğunu belirten Heyet Başkanı Şengün, bu durum dikkate alındığında sanığın bu aşamada duruşma salonuna getirilmemesine, konu ile ilgili ayrıntılı hekim raporu tanzimi için cezaevi müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verildiğini bildirdi.Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, cezaevi idaresi tarafından olanak sağlandığı anlaşıldığından, tutuklu sanık Hayrettin Ertekin'e iddianamenin CD ortamında verilerek gerekli incelemeleri yapması konusunda cezaevine yazı yazılmasına karar verildiğini, başka suçtan tutuklu Semih Tufan Gülaltay ile hükümlü Sedat Peker'in duruşmada hazır edilmeleri için yazı yazılmasına hükmedildiğini açıkladı.Tutuklu sanıkların tutukluluk durumlarının devamına karar verildiğini belirten Şengün, duruşmanın yarın sabah 09.30'a ertelendiğini kaydetti.Toprak yol asfaltlandıSilivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önündeki toprak yol asfaltlandı.Davanın görüldüğü cezaevi önünde basın mensupları ve canlı yayın araçları ile güvenlik önlemi alan jandarmanın bekleyişi sürüyor.Bu arada, "Ergenekon" davasıyla ilgisi bulunmayan başka konudan tutuklu olan bir kişinin evleneceği gelin, süslenen araba ve nikah memuru ile cezaevi önüne geldi. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği gelinin aracında, "S.S." harflerinin yazılı olduğu görüldü. Gelin ve nikah memuru, daha sonra cezaevine girdi.cnnturk
3 Kasım 2008 Pazartesi
31 Ekim 2008 Cuma
ergenekon davası
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ile eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da aralarında yer aldığı 46'sı tutuklu 86 sanıklı Ergenekon davasının 3 Kasım Pazartesi gününe ertelendi. Mahkeme, Tuncay Güney'in katıldığı 32. Gün programının kayıtlarını talep edecek."Ergenekon" davasının duruşması, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda bugün görülen davanın 6. duruşması bitti.Mahkeme heyeti, duruşmayı 3 Kasım Pazartesi günü saat 09.30'a erteledi.Duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Demirtaş'ın avukatı, Kanada'da bulunan Tuncay Güney'in isminin iddianamede 400 kez geçtiğini, kendisinin dün gece 32. Gün programına katıldığını belirterek, Mahkeme Başkanı'na ithafen "Bilmiyorum, izlediniz mi" dedi. Mahkeme Başkanı, "İzledik efendim" diye konuştu.Avukat, söz konusu program kaydının deşifre edilerek dosyaya konulmasını istedi. Savcı, talepler üzerine Tuncay Güney'in dün akşam konuk olduğu 32. Gün adlı program kayıtlarının istenmesini kabul etti.Ayrıca savcılar, duruşmaya gelmeyen tutuksuz sanıklar hakkında zorla getirilme kararı alınması istedi. Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmada iddianame özetlenerek okunuyor.Perinçek'in itirazıSabahki oturumda, iddianamede, Cumhuriyet gazetesine atılan el bombaları ile Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları arasındaki benzerliğin yer aldığı bölüm okunurken, bazı tutuklu sanıklar, "Benzerlik derken birebirlik yok burada" şeklinde itirazda bulundu.Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de "Size sıra geldiğinde ne olduğunu açıklarsınız" diyerek sanıkları uyardı.Savcı Pekgüzel, iddianamenin Doğu Perinçek ile Abdullah Öcalan arasında görüşmeler yapıldığına dair bölümü okurken de, İP Genel Başkanı olduğunu ifade etmesi üzerine Perinçek, "O zaman genel başkan değildim. Suç tarihi 1997 diyorsunuz, sene 89, milattan önceye gidin bari" diye konuştu.İddianame okunurken yine tutuklu sanık Oktay Yıldırım da bazı bölümlere itirazda bulundu.Duruşmaya, sabah saatlerinde gelen tutuksuz sanıklardan eski İstanbul Üniversitesi Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Kemal Şahin, Güler Kömürcü Öztürk, Mehmet Murat Yücel, Ferudun Refik Nuhoğlu, Rafet Arslan, Fuat Ermiş, İsmail Eksik ve Yusuf Beşerik'in yanı sıra başka suçtan tutuklu olan Semih Tufan Gülaltay, Ali Yasak, Murat Özkan, Fuat Turgut ve Atilla Aksu da katıldı.Duruşmayı izlemek için gelen ve aralarında The Asahi Shimbun Gazetesi'nin Tahran büro şefi olduğu öğrenilen Japon gazetecinin de aralarında bulunduğu tüm basın mensupları, duruşmayı iç salondan izliyor.Öte yandan, duruşmaya gelen sanık avukatlarının sayısının düne göre daha az olduğu gözlendi.alıntıdır cnnturk
30 Ekim 2008 Perşembe
ergenekon
Mahkeme heyeti duruşmanın yarın saat 09.30' da devam edilmesine karar verdi
ergenekon davasının öğleden önceki oturumunda okunmaya devam edilen 2 bin 455 sayfadan oluşan iddianamenin 237'nci sayfasına gelindi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumu binasındaki 5. duruşmada, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın tarafından iddianame dönüşümlü olarak okundu
Savcı Taşkın, iddianamenin 130'uncu sayfasına geldiğinde, bazı bölümleri, başlıklarını söyleyerek içerik okumadan geçti.
Bunun üzerine tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız'ın, oturduğu yerden bu konuyla ilgili sözler söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Satır satır okunsun mu? Bir karar verin artık. Avukatlar atlanarak okunmasında bir sakınca olmadığını söyledi" dedi.
Bunun üzerine bazı avukatlar da iddianamenin bazı bölümlerinin atlanarak okunmasına devam edilmesini istediklerini bildirdi.
İsmail Yıldız ise okunurken iddianameyi takip ettiğini belirterek, "130'dan 159'uncu sayfaya geçildi. Ben onu söyledim sadece" dedi. Savcı Nihat Taşkın, iddianamenin bazı bölümlerini atlayarak okumayı sürdürdü.
Avukatlar Sorguya geçilsin talebinde bulundu
Sanıklardan Doğu Perinçek, Nusret Senem, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat, Hikmet Çiçek, Hayati Özcan, Yusuf Tunçer, Aydın Gergin, Mahir Çayan Güngör ve Yusuf Beşirik'in avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na bir dilekçe sundu ve iddianamenin okunmasından vazgeçilmesini ve bir an önce sanıkların sorgusuna başlanmasını istedi.
Bu arada savcı Nihat Taşkın, bu dava kapsamında başka suçlamayla tutuklanan 2 sanık hakkında "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak"tan da tutuklama kararı verilmesini istedi.
Savcı Taşkın "Gizli belge ve bilgileri temin etmek" suçundan tutuklu olan Aydın Yüksek ve Muzaffer Şenoacak'ın, 5-10 yıl arasında hapsi öngören TCK'nın 314/2 maddesi uyarınca "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak" suçundan da tutuklanmalarını istedi.
Bunun üzerine sanıklardan biri ayağa kalkarak, mahkemeye tepki gösterdi. Duruma müdahale eden Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ayrı bir suçtan tutuklanmalarının istendiğini belirterek, "Hepsi bu" dedi.
iddanemedeki küfürlü bölümlerin okunması
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, okumaya devam ettiği iddianamede yer verilen ve bazı sanıkların telefon görüşmelerini içeren diyaloglardaki küfürleri zaman zaman kısaltarak, zaman zaman da açık olarak okudu. Pekgüzel'in küfürlü bölümleri açık okuması ise salonda gülüşmelere neden oldu.
Bu sırada ayağa kalkan tutuklu sanık Nusret Senem, 35 yıllık avukat olduğunu ve içinde küfürlerin bulunduğu iddianameye rastlamadığını ifade ederek, küfürlü bölümlerin açık olarak okunmamasını istedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, bu konudaki itirazları ilettiği Savcı Pekgüzel, "Kısalttığımız zaman da itiraz geldi" diye konuştu. Şengün'ün, küfürlerin kapatılarak okunmasını istemesi üzerine Savcı Pekgüzel, geri kalan kısımlardaki bu tür konuşmaları kapatarak okudu.
Duruşmadan akılda kalanlar
Daha sonra bir saat ara verilen duruşmanın öğleden önceki bu oturumunda, iddianamenin 237'nci sayfasına gelindi. İddianamenin okunması sırasında bazı sanıklar, ellerinde yazılı metni bulunan tutanaklardan iddianamenin okunduğu bölümleri izledi.
Bu arada basın mensupları da duruşmayı mahkeme heyeti, savcılar, sanıklar ve avukatların bulunduğu iç salondan izleyince mahkeme salonundan sayılan dış bölümde çok sayıda yerin boş kaldığı görüldü.
Sedat Peker'in kimlik tespiti yapıldı
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bu sabah duruşmaya katılanların kayıt altına alınmasının ardından başka suçtan hükümlü olan ve salonda bulunan Sedat Peker'in kimlik tespitini yaptı.
Bu işlem sırasında 1971 doğumlu olduğunu söyleyen Peker, ikamet adresi olarak Beykoz'da bir adresi verdi. Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde bulunduğunu, evli ve 2 çocuk babası olduğunu, reklam ve inşaat şirketleri bulunduğunu belirten Peker, gelirinin 20-25 bin YTL olduğunu ifade etti.
Peker, sosyal güvencesi olup olmadığı sorulunca da Bağkur'lu olduğunu söyledi. Duruşmada daha sonra kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanık Mahir Çayan Güngör de lise mezunu, sabıkasız ve Bağkur'lu olduğunu belirterek, ticaretle uğraştığını ve ayda yaklaşık 800 YTL geliri bulunduğunu ifade etti.alıntıdır
ergenekon davasının öğleden önceki oturumunda okunmaya devam edilen 2 bin 455 sayfadan oluşan iddianamenin 237'nci sayfasına gelindi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumu binasındaki 5. duruşmada, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın tarafından iddianame dönüşümlü olarak okundu
Savcı Taşkın, iddianamenin 130'uncu sayfasına geldiğinde, bazı bölümleri, başlıklarını söyleyerek içerik okumadan geçti.
Bunun üzerine tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız'ın, oturduğu yerden bu konuyla ilgili sözler söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Satır satır okunsun mu? Bir karar verin artık. Avukatlar atlanarak okunmasında bir sakınca olmadığını söyledi" dedi.
Bunun üzerine bazı avukatlar da iddianamenin bazı bölümlerinin atlanarak okunmasına devam edilmesini istediklerini bildirdi.
İsmail Yıldız ise okunurken iddianameyi takip ettiğini belirterek, "130'dan 159'uncu sayfaya geçildi. Ben onu söyledim sadece" dedi. Savcı Nihat Taşkın, iddianamenin bazı bölümlerini atlayarak okumayı sürdürdü.
Avukatlar Sorguya geçilsin talebinde bulundu
Sanıklardan Doğu Perinçek, Nusret Senem, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat, Hikmet Çiçek, Hayati Özcan, Yusuf Tunçer, Aydın Gergin, Mahir Çayan Güngör ve Yusuf Beşirik'in avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na bir dilekçe sundu ve iddianamenin okunmasından vazgeçilmesini ve bir an önce sanıkların sorgusuna başlanmasını istedi.
Bu arada savcı Nihat Taşkın, bu dava kapsamında başka suçlamayla tutuklanan 2 sanık hakkında "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak"tan da tutuklama kararı verilmesini istedi.
Savcı Taşkın "Gizli belge ve bilgileri temin etmek" suçundan tutuklu olan Aydın Yüksek ve Muzaffer Şenoacak'ın, 5-10 yıl arasında hapsi öngören TCK'nın 314/2 maddesi uyarınca "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak" suçundan da tutuklanmalarını istedi.
Bunun üzerine sanıklardan biri ayağa kalkarak, mahkemeye tepki gösterdi. Duruma müdahale eden Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ayrı bir suçtan tutuklanmalarının istendiğini belirterek, "Hepsi bu" dedi.
iddanemedeki küfürlü bölümlerin okunması
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, okumaya devam ettiği iddianamede yer verilen ve bazı sanıkların telefon görüşmelerini içeren diyaloglardaki küfürleri zaman zaman kısaltarak, zaman zaman da açık olarak okudu. Pekgüzel'in küfürlü bölümleri açık okuması ise salonda gülüşmelere neden oldu.
Bu sırada ayağa kalkan tutuklu sanık Nusret Senem, 35 yıllık avukat olduğunu ve içinde küfürlerin bulunduğu iddianameye rastlamadığını ifade ederek, küfürlü bölümlerin açık olarak okunmamasını istedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, bu konudaki itirazları ilettiği Savcı Pekgüzel, "Kısalttığımız zaman da itiraz geldi" diye konuştu. Şengün'ün, küfürlerin kapatılarak okunmasını istemesi üzerine Savcı Pekgüzel, geri kalan kısımlardaki bu tür konuşmaları kapatarak okudu.
Duruşmadan akılda kalanlar
Daha sonra bir saat ara verilen duruşmanın öğleden önceki bu oturumunda, iddianamenin 237'nci sayfasına gelindi. İddianamenin okunması sırasında bazı sanıklar, ellerinde yazılı metni bulunan tutanaklardan iddianamenin okunduğu bölümleri izledi.
Bu arada basın mensupları da duruşmayı mahkeme heyeti, savcılar, sanıklar ve avukatların bulunduğu iç salondan izleyince mahkeme salonundan sayılan dış bölümde çok sayıda yerin boş kaldığı görüldü.
Sedat Peker'in kimlik tespiti yapıldı
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bu sabah duruşmaya katılanların kayıt altına alınmasının ardından başka suçtan hükümlü olan ve salonda bulunan Sedat Peker'in kimlik tespitini yaptı.
Bu işlem sırasında 1971 doğumlu olduğunu söyleyen Peker, ikamet adresi olarak Beykoz'da bir adresi verdi. Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde bulunduğunu, evli ve 2 çocuk babası olduğunu, reklam ve inşaat şirketleri bulunduğunu belirten Peker, gelirinin 20-25 bin YTL olduğunu ifade etti.
Peker, sosyal güvencesi olup olmadığı sorulunca da Bağkur'lu olduğunu söyledi. Duruşmada daha sonra kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanık Mahir Çayan Güngör de lise mezunu, sabıkasız ve Bağkur'lu olduğunu belirterek, ticaretle uğraştığını ve ayda yaklaşık 800 YTL geliri bulunduğunu ifade etti.alıntıdır
Etiketler:
ergenekon,
ergenekon davası,
ergenekonbugün,
ergenekondavası
29 Ekim 2008 Çarşamba
ergenekon davası
ERGENEKON DURUŞMALARI: Okuma başladı; 1 AY SÜRECEK... Dün üç saatte sadece 42 sayfa bitirilebildi
Bir aylık okuma maratonu başladı: Duruşmada en büyük gerilim 2455 sayfalık iddianamenin okunması aşamasında yaşandı.
Avukatların büyük bölümü karşı çıkarken Selçuk’un avukatı direndi. Böylece bir ay sürecek iddianamenin okunma süreci başladı.
Ergenekon duruşmasında Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu ve tutuksuz sanıkların avukatlarıyla görüşüp 2455 sayfalık iddianamenin okunup okunmaması yönünde ortak bir karar alınmasını istedi.
Sanıklar iddianamenin okunmaması yönünde görüş bildirdi ancak duruşmaya verilen öğle arasından sonra özellikle bazı avukatlar her sanık için iddianamenin ilgili bölünmelerinin okunması gerektiğini belirtti. Özellikleİlhan Selçuk’un avukatı Uğur Alacakaptan’ın iddianamenin okunmasını talep etti. Alacakaptan, “İddianamenin okunmaması gibi bir şey Yargıtay’dan bozma nedenidir. Ama okunmadan okundu diye de gösterilmesi evrakta sahteciliktir” dedi. Ardından mahkeme başkanı iddianamenin okunmaya başlandığını belirtti. Bu sırada Doğu Perinçek bağırarak, “Bu hukuka tecavüzdür. Hakkın kötüye kullanılmasıdır. Kötü niyetli bir şeydir” dedi. Tartışmaların ardından Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, saat 14.11’de okumaya başladı. Sanık isimleri okumadan 2455 sayfalik iddianame okunmaya başladı. İddianame ve eklerindeki belgeler, savcıların başının üzerindeki ekrandan gösterildi.
Belgelerin ekrandan sunulmasına sanıklar tepki gösterince, gösterim durduruldu. İddianamenin okunmasının 20 günde tamamlanabileceğini belirtiyor.
YORULAN SAVCI DEVRETTİ
Tartışmayla kabul edilen ve saat 14:10’nda başlayan iddianamenin okunması saat 17. 00’de bitirildi. Yaklaşık 42 sayfa 3 saatte değişik savcılar tarafından okundu. İddianamenin okunması sırasında özellikle Doğu Perinçek sık sık bağırarak, müdahale etti. Sanıklardan Zekeriya Öztürk de, sunumlarda gösterilen belgeleri isteyerek, “bunları kim hazırlıyor” diye sordu.
BAYRAMDA BURADA MIYIZ?
Öte yandan Sanık ve avukatlarının isimlerinin yeraldığı sayfaların atlayarak 31. sayfadan başlayan okumanın yaklaşık bir ay süreceğini gözönüne alan sanık ve avukatları, iddiamenin okunması boyunca duruşmaya gelmek istemediklerini belirtti.
Veli Küçük’ün avukatı Taciser Ülkü Ilıca, bu talebinde bulunca mahkeme başkanı, “İddianameyi kime okuyacağız” dedi. Yine Kemal Alemdaroğlu da, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bugün yarım gün olduğunu hatırlatarak, “Cumhuriyetimizin yıldönümünde burada mı olacağız” dedi.
Duruşmaya bugün saat 09.00’da yeniden başlanacak.
Çamuru aşan çekti
Ergenekon Davası’nın 3. duruşmasına katılım azdı. İstanbul’da iki gündür aralıksız yağan yağmur nedeniyle cezaevinin önü çamur deryasına döndü. Çizmelerle görev yapan basın mensupları zor anlar yaşadı. Destekçilerin az olması seyyar satıcıları bir kez daha üzdü.
Çarkın çark etti
SUSURLUK Davası hükümlülerinden eski özel timci Ayhan Çarkın, televizyonda yaptığı ‘Bin kişiyi öldürdük’ açıklamasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında savcılıkta ifade verdi. Çarkın’ın ifadesinde televizyonda söylediklerinin yanlış anlaşıldığını ve yorumlandığını ‘’Bin kişiyi öldürdüm’’ demediğini anlattığı öğrenildi.
Duş bile alamıyoruz
DuruŞmada söz alan emekli Astsubuy Oktay Yıldırım, “16 aydan beri tutuklu bir şekilde yargılanmayı bekliyorum. Duruşmanın her gün yapılmasından ötürü hafta içi gerçekleştirilen ziyarette telefon görüşmeleri, banyo yapabilme hakkımız, kantin gibi ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz” diyerek tepki gösterdi.
Güney’in davasının birleştirilmesi istendi
İSTANBUL 1. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Tuncay Güney ile diğer 9 sanığın “çete’’, “sahtecilik’’ ve “dolandırıcılık’’ suçlarından yargılandığı davada, her iki davanın birleştirilip birleştirilmemesi konusunu değerlendirmek için “Ergenekon’’ davası iddianamesinin istenmesine karar verdi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Güney ile diğer 9 sanık katılmadı. Cumhuriyet Savcısı Ziya Hurşit Karayurt, dosyasının incelenmesi sonucu, bu dava ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “Ergenekon’’ davası arasında irtibat olabileceğinin anlaşıldığını belirterek, bu nedenle “Ergenekon’’ davasının iddianamesinin istenmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti talebi kabul etti.nethaber.com
Bir aylık okuma maratonu başladı: Duruşmada en büyük gerilim 2455 sayfalık iddianamenin okunması aşamasında yaşandı.
Avukatların büyük bölümü karşı çıkarken Selçuk’un avukatı direndi. Böylece bir ay sürecek iddianamenin okunma süreci başladı.
Ergenekon duruşmasında Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu ve tutuksuz sanıkların avukatlarıyla görüşüp 2455 sayfalık iddianamenin okunup okunmaması yönünde ortak bir karar alınmasını istedi.
Sanıklar iddianamenin okunmaması yönünde görüş bildirdi ancak duruşmaya verilen öğle arasından sonra özellikle bazı avukatlar her sanık için iddianamenin ilgili bölünmelerinin okunması gerektiğini belirtti. Özellikleİlhan Selçuk’un avukatı Uğur Alacakaptan’ın iddianamenin okunmasını talep etti. Alacakaptan, “İddianamenin okunmaması gibi bir şey Yargıtay’dan bozma nedenidir. Ama okunmadan okundu diye de gösterilmesi evrakta sahteciliktir” dedi. Ardından mahkeme başkanı iddianamenin okunmaya başlandığını belirtti. Bu sırada Doğu Perinçek bağırarak, “Bu hukuka tecavüzdür. Hakkın kötüye kullanılmasıdır. Kötü niyetli bir şeydir” dedi. Tartışmaların ardından Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, saat 14.11’de okumaya başladı. Sanık isimleri okumadan 2455 sayfalik iddianame okunmaya başladı. İddianame ve eklerindeki belgeler, savcıların başının üzerindeki ekrandan gösterildi.
Belgelerin ekrandan sunulmasına sanıklar tepki gösterince, gösterim durduruldu. İddianamenin okunmasının 20 günde tamamlanabileceğini belirtiyor.
YORULAN SAVCI DEVRETTİ
Tartışmayla kabul edilen ve saat 14:10’nda başlayan iddianamenin okunması saat 17. 00’de bitirildi. Yaklaşık 42 sayfa 3 saatte değişik savcılar tarafından okundu. İddianamenin okunması sırasında özellikle Doğu Perinçek sık sık bağırarak, müdahale etti. Sanıklardan Zekeriya Öztürk de, sunumlarda gösterilen belgeleri isteyerek, “bunları kim hazırlıyor” diye sordu.
BAYRAMDA BURADA MIYIZ?
Öte yandan Sanık ve avukatlarının isimlerinin yeraldığı sayfaların atlayarak 31. sayfadan başlayan okumanın yaklaşık bir ay süreceğini gözönüne alan sanık ve avukatları, iddiamenin okunması boyunca duruşmaya gelmek istemediklerini belirtti.
Veli Küçük’ün avukatı Taciser Ülkü Ilıca, bu talebinde bulunca mahkeme başkanı, “İddianameyi kime okuyacağız” dedi. Yine Kemal Alemdaroğlu da, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bugün yarım gün olduğunu hatırlatarak, “Cumhuriyetimizin yıldönümünde burada mı olacağız” dedi.
Duruşmaya bugün saat 09.00’da yeniden başlanacak.
Çamuru aşan çekti
Ergenekon Davası’nın 3. duruşmasına katılım azdı. İstanbul’da iki gündür aralıksız yağan yağmur nedeniyle cezaevinin önü çamur deryasına döndü. Çizmelerle görev yapan basın mensupları zor anlar yaşadı. Destekçilerin az olması seyyar satıcıları bir kez daha üzdü.
Çarkın çark etti
SUSURLUK Davası hükümlülerinden eski özel timci Ayhan Çarkın, televizyonda yaptığı ‘Bin kişiyi öldürdük’ açıklamasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında savcılıkta ifade verdi. Çarkın’ın ifadesinde televizyonda söylediklerinin yanlış anlaşıldığını ve yorumlandığını ‘’Bin kişiyi öldürdüm’’ demediğini anlattığı öğrenildi.
Duş bile alamıyoruz
DuruŞmada söz alan emekli Astsubuy Oktay Yıldırım, “16 aydan beri tutuklu bir şekilde yargılanmayı bekliyorum. Duruşmanın her gün yapılmasından ötürü hafta içi gerçekleştirilen ziyarette telefon görüşmeleri, banyo yapabilme hakkımız, kantin gibi ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz” diyerek tepki gösterdi.
Güney’in davasının birleştirilmesi istendi
İSTANBUL 1. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Tuncay Güney ile diğer 9 sanığın “çete’’, “sahtecilik’’ ve “dolandırıcılık’’ suçlarından yargılandığı davada, her iki davanın birleştirilip birleştirilmemesi konusunu değerlendirmek için “Ergenekon’’ davası iddianamesinin istenmesine karar verdi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Güney ile diğer 9 sanık katılmadı. Cumhuriyet Savcısı Ziya Hurşit Karayurt, dosyasının incelenmesi sonucu, bu dava ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “Ergenekon’’ davası arasında irtibat olabileceğinin anlaşıldığını belirterek, bu nedenle “Ergenekon’’ davasının iddianamesinin istenmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti talebi kabul etti.nethaber.com
Etiketler:
ergenekon,
ergenekon davası,
ergenekonbugün,
ergenekondavası
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)